BİNGÖL BAROSU BAŞKANLIĞININ 14/06/2020 TARİHİNDE KARLIOVA İLÇEMİZDE MEYDANA GELEN DEPREME İLİŞKİN GÖZLEM, DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLERİNİ İÇEREN RAPORU

BİNGÖL BAROSU BAŞKANLIĞININ 14/06/2020 TARİHİNDE KARLIOVA İLÇEMİZDE MEYDANA GELEN DEPREME İLİŞKİN GÖZLEM, DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLERİNİ İÇEREN RAPORU

 

Ülkemiz en etkin deprem fay hatları üzerinde yer almaktadır. Bingöl ilimiz de bu etkin faylardan Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Doğu Anadolu Fay hatlarının kesişme notasında bulunmaktadır.

Yakın tarihte ilimizde başlıcaları

* 15 Aralık 1934 tarihinde 4.9 (12 vatandaşımızı kaybettik)

* 17 Ağustos 1949 tarihinde Karlıova merkezli 6.8 (450 vatandaşımızı kaybettik)

* 4 Şubat 1950 tarihinde Kığı merkezli 4.6  (20 vatandaşımızı kaybettik)

* 24 Eylül 1968 tarihinde 5.1  (2 vatandaşımızı kaybettik)

* 22 Mayıs 1971 tarihinde 6.9 (878 vatandaşımızı kaybettik)

* 1 Mayıs 2003 tarihinde 6.4 (176 vatandaşımızı kaybettik)

* 12 Mart 2005 Karlıova merkezli 5.7 

* 6 Haziran 2005 tarihinde 5.9

(Veriler internet üzerinden yapılan bilgi paylaşımından sitelerinden alınmıştır.)

meydana gelen depremler olmak üzere çeşitli büyüklüklerde can kaybına ve büyük maddi yıkımlara neden olan depremler yaşanmıştır.

Deprem açısından en riskli alanlardan birinde kurulu bir yerleşim yerinde yaşamaktayız. Deprem konusunda uzman bilim adamlarının yaptıkları araştırmalar neticesinde ilimizde her an büyük bir deprem yaşanma ihtimali bulunduğu ifade edilmektedir. Depremin bir gerçeğimiz olduğunu kabullenerek ve bir takım hurafeleri bir kenara bırakarak kentleşmeyi, yapılaşmayı hatta hayatımızın her anını bu gerçeğe göre yaşayarak düzenlemeliyiz.  

İlimizde son olarak 14 Haziran 2020 tarihinde 5.7 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Bu deprem ağırlıklı olarak Karlıova ve Yedisu ilçelerimiz ile Erzurum ilinin Çat ilçesinin birçok köyünde yıkım ve hasara neden olmuştur.

Son depremde 1 vatandaşımız hayatını kaybetti, 18 vatandaşımız yaralandı. Hayatını kaybeden yurttaşımıza Allahtan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.

Bingöl Barosu Başkanı Av. Hanifi BUDANCAMANAK ve Av. M. Reşat ÖZER Bingöl Barosu adına depremzede yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerini iletmek, depremde meydana gelen hasarı yerinde görmek ve depremzede yurttaşların ihtiyaçlarını yerinde tespit etmek varsa eksiklikleri yetkililere iletmek üzere Kaynarpınar, Dinarbey ve Elmalı köylerimizde incelemelerde bulunmuşlardır.

Yıkılan, hasar gören yapıları yerinde görerek fotoğraflamış, depremzede köy muhtarları ve köy halkından vatandaşlarımızla yaşadıkları sıkıntılar ve talepleri konusunda sohbet ederek genel bir deprem raporu hazırlamışlardır. Raporun amacı, deprem konusunda bir bilinç yaratarak deprem fay hatları üzerinde bulunan ilimizde yeni bir deprem yaşanmadan eksik ve yanlış gördüğümüz konularda gerekli uyarılarımızı kamuoyu ve yetkililerle paylaşmak ve bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacak önerilerde bulunmaktır.

GÖZLEM VE TESPİTLERİMİZ;

1. Deprem, merkez üssüne yakın köylerde büyük bir yıkıma neden olmuş, bu köylerde betonarme olmayan, taştan yapılma yığma yapılar tamamen yıkılmıştır. Deprem saatinin 17.24 olması, vatandaşların mevsim itibarıyla tarla, bağ-bahçe işlerinde çalışması böyle büyük bir yıkıma rağmen can kaybının fazla olmasının önüne geçmiştir.

2.  Deprem sonrası AFAD ve KIZILAY başta olmak üzere tüm kurumların deprem mahallinde oldukları görülmüştür, devlet yönetimini temsilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı, İçişleri Bakanı, Vali ve ilçe kaymakamları da deprem bölgesine gitmişlerdir. Kaynarpınar Köyünde bulunduğumuz esnada Karlıova Kaymakamı Ahmet GÜNERİ nin de muhtar ve diğer yetkililerle birlikte ihtiyaçların giderilmesi için yürütülen çalışmaları bizzat koordine ettiği gözlemlenmiştir. Ayrıca Yedisu Kaymakamının da deprem olduktan sonra olay mahalline giderek gece yarısına kadar yurttaşların yanında bulunduğu vatandaşlarca da ifade edilmiştir.

3. Çadır ve battaniye ihtiyaçlarının büyük ölçüde giderildiği, çadırların büyük bir kısmının kurulduğu bir kısmının da kurulmaya devam ettiğini tarafımızdan gözlemlenmiştir. Yemek dağıtımına başlandığı ve düzenli bir şekilde dağıtıldığı bu yöndeki temel ihtiyaçların giderildiği müşahede edilmiştir.

4.Karlıova (Çatak)-Yedisu yolundan ulaşılan köylere gidilen ilçe yolunun dar olması, yolun taş ve kaya dökülmesine neden olacak kadar dağlık bir bölgeden geçmesi depreme müdahalede güçlükler yaratmaktadır. Yardım araçlarının, yardım tırlarının bu yolda güçlükle hareket ettikleri, manevra kabiliyetlerinin azaldığı da gözlemlenmiştir. Deprem nedeniyle yola büyük kaya kütlelerinin düştüğü görülmüş ayrıca yol yarılarak heyelan yaratacak duruma gelmiştir.

5. Köy mezralarına yollarının büyük bir kısmının AFAD ve diğer yardım kuruluşların araçlarının gidemeyeceği şekilde bozuk olduğu bu nedenle bu mezralara traktörlerle çadır ve diğer yardım malzemelerinin daha geç ulaştırıldığı yerinde görülmüştür. Traktörlere yüklenen çadır ve diğer yardım malzemeleri mezralara yaklaşık bir gün sonra ulaştırılmıştır.

6.  Can kaybı bir betonarme yapıda (karakol güvenlik kulesi) meydana gelmiştir. Güvenlik kulesi yıkılmış, kulübenin tavanın çökmesi nedeniyle nöbetteki güvenlik korucularından biri yaşamını yitirmiş biri de ağır yaralanmıştır. Taziyesine gittiğimiz güvenlik korucusunun yakınları kulübenin standartlarına uygun olarak yapılmadığını, demir ve diğer taşıyıcı malzemenin eksik kullanılmasından kaynaklı olarak yıkımın gerçekleştiği tarafımıza söylemişlerdir.

7. Köylülerden bir kısmı 2005 depreminde zarar gören yapıların talep etmelerine rağmen ağır hasarlı olmadıkları gerekçesiyle yıkılmadığını ve bu yapıların hepsinin bu depremde tamamen yıkıldığını anlatmışlardır.

8. Elmalı köyünde bir vatandaşa ait hayvanların göçük altında kalarak telef oldukları muhtar ve köylülerce tarafımıza iletilmiştir.

9.Köylerin mezralarında deprem nedeniyle iletişim sorunu olduğu, mobil iletişimin kesildiği bu yönde ihtiyaç ve sıkıntılar tarafımıza iletilmiştir.

SONUÇ VE ÖNERİLERİMİZ;

  1. Bingöl ilinin iki deprem fay hattının kesişme noktasında yer alması nedeniyle Bingöl Üniversitesi bünyesinde Deprem Araştırma Merkezi kurulmalıdır. Merkez bünyesinde deprem simülasyon birimi de oluşturulmalıdır. Kurulacak bu merkez hem ilimizin deprem tehdidine hazırlanması hem de ülkenin depreme hazırlanması açısından çok önemli ve hayati bir boşluğu dolduracaktır.

     

  2. Deprem sonrası kurtarma ve sağlık müdahalesi hayati bir önem taşımaktadır. Büyük bir deprem riski altındaki şehrimizde üniversite bünyesinde başta ilimiz olmak üzere tüm ülkeye hizmet edecek konusunda uzmanlar yetiştirecek Afet ve Acil Durum/ Sağlık Meslek Yüksek Okulu açılmalıdır.

     

  3. Hasar tespitleri ivedilikle yapılarak hasarlı yapılar kimseye zarar vermeden yıkılmalıdır. Hasar tespitinde çeşitli nedenlerle diğer illerden teknik elemanlar getirilmektedir. Bu ekiplerin zaman zaman halkla iletişim sorunları yaşadıkları bilinmektedir bu sorunların yaşanmaması için il dışından gelen teknik ekiplerle birlikte çalışacak yerelde halk ile iletişim konusunda yeterlilikleri bulunan teknik elemanların da hasar tespit çalışmalarına katılımı sağlanmalıdır.

     

  4. Depreme maruz kalıp yapıları yıkılan, ağır hasar gören ve güçlendirilmesi mümkün olmayan yapıların yerine hak sahiplerine Anayasanın sosyal devlet ilkesi uyarınca bedelsiz olarak konut yapılmalıdır. Hayvanları enkaz altında kalan yurttaşlar ile ev eşyaları enkaz altında kalan yurttaşların da maddi zararları karşılanmalıdır.

     

  5. Hasar tespitlerinde tapusuz taşınmazlar ve o sırada tespit yapılan yerde bulunmayan vatandaşların haklarının korunması konusunda gerekli hassasiyet gösterilmeli, hak kaybına sebebiyet verilmemelidir.

     

  6. Depremden bağımsız bir şekilde özellikle köylerdeki betonarme olmayan yapılar yarattıkları risk yüzenden bir an önce tespit edilmelidir. Bu yapılardan hasarlı olanlar tespit yapılır yapılmaz, diğerleri de belli süreler içerinde kademeli olarak yıkılmalıdır. Vatandaşlara bu yıkım nedeniyle mağdur edilmemeleri için isteklerine göre yeni yapı, nakdi ödeme veya ayni yardım yapılmalıdır.

     

  7. Köylerde ve belediye sınırları dışındaki yapılar yapılırken hiçbir denetime tabi tutulmamaktadır. Vatandaşın da belli harç ve vergilerden kaçınması nedeniyle resmi başvuru yapmadığı herkesin malumudur. Bu yapılarla ilgili denetim sıkı bir şekilde yapılmalıdır. Resmi başvuru yapılmasını sağlayarak gerekli denetimin yapılabilmesi için özellikle köylerde ve belediye sınırları dışında yapılacak yapıların (ticari amaçla yapılanlar istisna tutularak) her türlü harç ve vergiden muaf tutulmalı veya köylünün ödeyebileceği düşük bir miktar olarak belirlenmelidir.

     

  8. Daha önceki depremlerde hasar gören yapıların yıkılmaması nedeniyle bu yapılar hayati risk barındırmaktadır. Son yaşanan depremde de bu sorun açıkça görülmüştür. Taviz verilmeden bu yapıların yıkımı sağlanmalı, vatandaşlara bedelsiz veya uygun koşullarda finansal destek verilmelidir. Yıkım yapmayarak insan hayatını riske atan kamu görevlileri, firma ve diğer sorumlular açısından böyle bir duruma mahal vermemek için denetimler sağlanmalı, suç işleyenler hakkında gerekli soruşturmalar açılmalıdır.

     

  9. Karlıova (Çatak)- Yedisu yolu ulaşım açısından yeterli değildir. Bu yolun depremde ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Dar ve engebeli bir arazi üzerinde yapılan bu yolun acilen genişletilmesi standartlara uygun hale getirilmesi aciliyet gerektirmektedir. Yol genişletme veya istinat duvarları ile bu sağlanamayacaksa alternatif uygun bir güzergâh belirlenerek ulaşıma açılmalıdır.

     

  10. Bozuk olan köy mezra yollarının bir an önce yapılması ve her zaman ulaşıma açık hale getirilmesi mezralarda yaşayan yurttaşlar açısından zorunludur.

     

  11. Kırsal bölgelerde depreme veya başkaca bir afete maruz kalan vatandaşların ihtiyaçlarını tespit edilmesi, acil durumlarda yardım talebinde bulunabilmeleri ve depremden kaynaklanan psikolojik etkilerin azaltılması bakımından ek mobil telefon/internet verici istasyonlarının kurulması önemli bir ihtiyacı giderecektir.

     

  12. Belediyeler tarafından imara açılacak alanlar olası bir deprem tehlikesi ve riski dikkate alınarak belirlenmelidir. Deprem yönünden riskli alanlarda ve tarım alanlarında yapılaşmaya kesinle izin verilmemelidir.

     

  13. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 1. Maddesinin atfıyla ilgili yönetmelik uyarınca afetin genel hayata etkili olup olmadığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenmektedir. Bu belirlemelere göre deprem veya başkaca bir doğal felaket yaşanan yerlerde yaşayan yurttaşlar 4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanun hükümlerinden faydalanabilmeleri için Bakanlık tarafından afetin genel hayata etkili olduğu belirlenmelidir.

    Deprem veya başkaca bir afete maruz kalan tüm yurttaşların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının “afetin genel hayata etkili olduğuna” dair belirlemesine gerek olmaksızın 4539 sayılı kanunun hükümlerinden faydalanmasını sağlayacak yasal düzenleme yapılmalıdır.

     

     

  14. Deprem veya başkaca bir afete maruz kalan tüm yurttaşların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının “afetin genel hayata etkili olduğuna” dair belirlemesine gerek olmaksızın hak arama yoluna giderek gerek idari gerek adli yargıda açacakları her türlü dava ve resmi başvurular harç, vergi ve giderlerden muaf tutulmalıdır. Hiçbir belge aranmaksızın afetzede olmaları yeterli kabul edilmeli ve adli yardımdan faydalanmaları sağlanmalıdır.

     

  15. Deprem/afet mevzuatımız eski ve oldukça karmaşık olup mevzuatın güncel ve derli toplu bir hale getirilmesine ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz. Hukukçular bile bu dağınık ve karmaşık mevzuat sistematiği nedeniyle zorlanmaktadır. Bu nedenle doğal afete ilişkin mevzuatın güncellenerek sadeleştirilmesi, anlaşılır kılınması içindeprem/afet öncesi, deprem/afet sırası ve deprem/afet sonrası hukuki durum ve olayları karşılayacak üç ana başlık altında toparlanması hem vatandaşın hem de kanunu uygulayacak kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarını bilmesini ve kullanmasını sağlayacaktır.

     

     

  16. Deprem nedeniyle ölüm ve yaralanmaların yaşandığı yapılarla ilgili olarak bu binaların yapım, denetim ve bakım yükümlülüklerden sorumlu olanlar derhal tespit edilerek haklarında etkin bir soruşturma yürütülmelidir. Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yapılacak soruşturmalarda öncelikle delillerin karartılmaması bakımından bu yapılarda derhal uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılmak suretiyle gerekli yapı numuneleri (karot vb. yöntemlerle) alınmalıdır. Bu yapılarla ilgili soruşturma ve kovuşturmalar etkili olur ve sorumluların cezalandırılması yoluna gidilmesi halinde kamu vicdanını rahatlatacağı gibi yapım, denetim ve bakım yükümlülüğü olanların görev ve sorumluk bilinciyle hareket etmeleri sağlanacaktır.

          Özelde 14.06.2020 tarihinde gerçekleşen depreme, genelde ise deprem afetine ilişkin Bingöl Barosunun görüş, değerlendirme ve önerilerini içeren bu raporu deprem bilincini arttırması ve önerilerimizin dikkate alınması dileğiyle yaşadığımız tüm depremlerde yitirdiklerimizi saygıyla anarak kamuoyunun bilgisine sunarız.

 

 Bingöl Barosu Başkanlığı