Adli Yıl Konuşması
 

BİNGÖL BAROSU BAŞKANI
Av. ERDAL AYDEMİR’İN
ADLİ YIL AÇILIŞ KONUŞMASI

           Sayın konuklar ve yargının değerli mensupları 2009–2010 adli yıl açılışının ülkemize adliyemize ve tüm yargı camiasına barış ve huzur getirmesi dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.Yeni adli yılın başlangıcıyla birlikte adliye hizmetlerinin daha kaliteli ve hızlı bir şekilde verilebilmesi için yeni bir adliye binasına ihtiyaç duyulmaktadır. Yine geciken adalet, adalet değildir ilkesi gereğince yargılamanın zamanında yapılıp bitirilebilmesi yeterli sayıda hakim, savcı ile giderilecek bir durumdur. Gerek ilimizde gerekse ülkemizde hakim ve savcı ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir. Yine adliye personeli ihtiyacının giderilmesi zorunludur. Ayrıca Hukuk Fakülteleri sayısının çok hızlı bir şekilde artması hukukçu kalitesini düşürmekte olup gerekli verimi almaktan uzaktır. Bu vesile ile avukatlık yasasında da değişikliğe gidilip avukatlık mesleğine katılabilme sınava tabi olmalıdır.

             Yine ülkemiz gündeminde bulunan yargı reformu öncelikle yapılmalı, bu kapsamda Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK’ nın kuruluş ve işlevi çağa uygun demokratik, hukukun üstünlüğüne dayalı, AB standartlarına uygun hale getirilmelidir.
Yargı uygulayıcıları, kamu adına temel görevleri olan adaleti sağlama ve adalet dağıtıcılığını gerçekleştirirken her türlü siyasi düşünce, felsefik inanç, din, mezhep ve etnik ayrım gözetmeksizin bu işlevlerini yerine getirmelidirler. Elbette ki yargı uygulayıcıları olarak hakimler, savcılar ve avukatlarda insan olup yetiştikleri aile, çevre ve toplumdan etkilenmeleri sonucunda siyasal düşüncelerinin ve tercihlerinin olması pek doğaldır. Ancak yargılama esnasında yargı mensupları kendilerine karşı bile bağımsız ve tarafsız olmalıdırlar. İnceledikleri dosyalarına hiçbir şekilde siyasal düşüncelerini katmamalıdırlar.

Ülkemizde son dönemde gelişen demokratik hukuki açılımların yargı tarafından da önü açılmalı ülkemizin hava ve su gibi ihtiyaç duyduğu barış ortamının ve barışın sağlanması içinde yargının tüm taraflarının yukarıda açıkladığım nedenlerden dolayı üzerine düşenleri yerine getirmelidirler. Yasa uygulayıcıları yasaları yorumlarken temel dürtüleri adaleti gerçekleştirmek olmalı, demokrasinin gelişmesini engelleyici tutum ve davranışlardan kaçınmalı uluslar arası hukuk normları dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda AİHM içtihatları yerel mahkemelerce esas alınmalıdır. Çünkü yargı, yaşadığı modern ve çağdaş dünyadan ayrı düşünülemez.
 
             Bu kapsamda, 3713 sayılı yasada yapılan değişiklikle çocuklarında yasa dışı örgüt üyeleri gibi yargılanmalarına yol açan değişiklik derhal uygulamadan kaldırılmalı, ülkemiz ve ilimizdeki çocuklara yönelik uygulamalarda da, yine yargı uygulayıcıları tarafından esnek davranılmalıdır. Taş atan çocukların 20 yıl ve üzeri ağır hapis cezaları ile cezalandırılmalarının adil olmadığı açıktır.
 
Ülkemizin, demokratik sosyal hukuk devleti olabilmesi, ülke içinde barış ve huzurun sağlanması ile mümkün olacaktır. Yargıda buna katkısını bağımsız, tarafsız adaleti gerçekleştirmekle yapacaktır. “Ülkemizde yaşayan ve kendisini farklı hisseden etnik, dini, inançsal, mezhepsel tercihler ülkenin zenginliği olarak kabul edilmeli, ötekileştirilmeden, eşit koşullar ve eşit olanaklarla yaşamlarını sürdürmeleri sağlanmalıdır.” Bu temelde güncel olan Kürt barışı sağlanmalı, Kürt sorunu demokratik, eşitlikçi ve adil bir çözüme kavuşturulmalıdır.
Bu vesileyle yeni adli yılın ilimize, bölgemize, ülkemize, dünyaya adalet, barış, mutluluklar getirmesini diliyor, Saygılarımı sunuyorum.

 

Bingöl Barosu Başkanı
Av. Erdal AYDEMİR