BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 8.03.2019| Okunma Sayısı: 993

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Dolayısıyla Baromuz Kadın Hakları Komisyonunun Yapmış Olduğu Basın Açıklaması

 

Basına ve Kamuoyuna

 

      Bugün Kadınların, 1857 yılında ABD’ nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında ölümü göze alarak başlattıkları, “Eşit İşe Eşit Ücret”, “Sendikalaşma ve Oy Hakkı” için verdikleri mücadelenin yıl dönümüdür. 

8 Mart, kadınların kendilerini ailede, toplumda, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda eşit birey olarak görmeyen çağdışı zihniyetlere omuz omuza mücadele içinde karşı çıktığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için gereken kültürel, eğitimsel ve yasal çalışmaların yapılması taleplerini dile getirdiği mücadele ve dayanışma günüdür. 

Kadınlarımıza uygulanan şiddete karşı ve kadınlarımızın daha iyi, daha eşit daha adil şartlarda çalışması için hem dünyada hem de ülkemizde kadının korunmasına ve istihdamına yönelik birçok yasa çıkarılmakta, sözleşmeler kabul edilmektedir. Ancak söz konusu yasaların ve sözleşmelerin kadınlarımızı korumakta yetersiz kaldığı kadına karşı artan şiddet vakalarından ve işgücündeki kadın sayısının azlığından anlaşılmaktadır. 

Kadına yönelik ayrımcılık ve bunun uzantısı şiddet bir insan hakkı ihlalidir, münferit değil, sistematiktir. Ailenin mahremiyeti içinde olup biten, özel alana ait, hukuk denetimi dışında bir aile içi mesele değildir. Bu nedenle, engellenmesi de ancak sistemli ve etkin bir mücadele ile gerçekleşebilir. 

Kadınları korumaya yönelik çıkarılan yasaların etkin bir biçimde uygulanması ve bu yasaların ihlali halinde uygulanacak yaptırımların daha etkili ve uygulanabilir olması için çalışmalar yapılmalıdır. 

Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlar ne yazık ki aynı oranda eğitim, istihdam olanaklarına sahip olmamakta; yönetim mekanizmalarında, siyasal yaşamda ve karar alma organlarında temsil edilmemektedir. Buna aile içinden başlayarak, toplumun her alanında var olan cinsiyet ayrımcılığı ve cinsiyet eşitsizliğine yol açan politikalar neden olmaktadır. 

Tarihsel, kültürel, dinsel birtakım gerekçelerle kadınlarımız; eğitimden, iş hayatından, toplum yaşantısından ve birey olmaktan alıkonulmaktadır. Kadının birey olmasını engelleyecek, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine yol açacak politikalara karşı çıkmak hepimizin öncelikli görevidir. 

Uzun mücadeleler sonucunda edinilen kadın kazanımlarının ve kadın haklarının geriye götürülmeye çalışılması karşısında sessiz kalmamız mümkün değildir. Politik, medyatik ve dini alanlarda kullanılan dilin erilleşmesinin önü kesilmelidir. Kadınlara siyasal, sosyal ve ekonomik alanda yer açacak şekilde toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları derhal uygulamaya geçilmelidir.  

Kadınları toplumsal hayatın dışına iten cinsiyetçi ve ayrımcı politikalardan ve uygulamalardan vazgeçilmelidir.  

Kadının yerinin evi, yegâne görevinin ise çocuk doğurmak olduğunu vurgulayan politik ve kültürel anlayış terkedilmeli, kadının eşit ve özgür birey olarak yetiştirilmesine ve kabul edilmesine yol açacak politikalar uygulanmalıdır. 

Her şeye rağmen koruduğumuz umudumuzla diyoruz ki; Kadınlarımızı anladığımız, onlara saygı duyduğumuz ve onları tüm insan hakları ile donattığımız ölçüde mutlu bir dünya kurulmuş olacaktır. 

Birlik dayanışma ve mücadele günü olan bu günde, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Kutluyoruz. 

Saygılarımızla

 

 

                                                                                         Bingöl Barosu Kadın Hakları Komisyonu

29.03.2024
AV. YUSUF KETENALP
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.